Bağlanma Teorisi

17 Mart 2022

Bağlanma Teorisi

Bağlanma teorisinin ana teması, mevcut ve bebeğin ihtiyaçlarına cevap veren birincil bakıcıların, çocuğun bir güvenlik duygusu geliştirmesine izin vermesidir. Bebek, bakıcının güvenilir olduğunu bilir, bu da çocuğun dünyayı keşfetmesi için güvenli bir temel oluşturur.

 

Bağlanma Psikososyal gelişim için oldukça önemli bir kavramdır. Bağlanma türü kişinin ilerideki hayatını da oldukça önemli bir şekilde etkilemektedir. Bowlby’nin geliştirdiği çocuk  bağlanma türleri aşağıda verilmiştir.

 

Güvenli Bağlanma

 

Çocuğun temel ihtiyaçları düzenli ve tutarlı bir şekilde karşılanmış ve olumlu bir ilişki kurulmuştur. Çocuk sevgi duygusunu hissetmiş ve ne zaman bir ihtiyacı olsa bu ihtiyacı karşılanmıştır. Çocuk çevresine güven duymaya başlamıştır. Annesi yanından ayrıldığında aşırı tepkilerde bulunmaz ve annesinin ihtiyacı olduğunda yardımına koşacağının farkındadır.

 

Güvensiz-Çelişkili Bağlanma

 

Çocuğun ihtiyaçları tutarlı ve düzenli bir şekilde karşılanmamış ve çocukta güvensizlik duygusu oluşmuştur. Çocuğun ihtiyacı anında karşılanmadığı için çocuk annesinin yanından ayrılmak istemez. Annesi yanından ayrılınca ağlar ancak annesi yanına geldiğinde ise öfke tepkileri gösterir.

 

 

Güvensiz Kaçınan Bağlanma

 

Yeterince ilgilenilmeyen ve ihmal edilen çocuklarda görülen bir bağlanma türüdür. Bu çocuklar annelerinin ayrılığını umursamazlar ve oldukça bağımsız görünürler. Yabancılara tepki vermezler ve umursamaz davranırlar.

 

Ayrılık Kaygısı

 

Çocukların bağlandıkları ebeveynlerinden ayrıldıklarında yaşadıkları kaygıya denmektedir. Bu kaygı kendini ağlama, huzursuzluk ve gerginlik gibi tepkilerle gösterebilir.

 

Bebekken güvenli bağlanan çocuklar, büyüdükçe daha güçlü özsaygı ve özgüven geliştirme eğilimindedir. Bu çocuklar ayrıca daha bağımsız olma, okulda daha iyi performans gösterme, başarılı sosyal ilişkilere sahip olma ve daha az depresyon ve kaygı yaşama eğilimindedir.

 

Araştırmacılar Rudolph Schaffer ve Peggy Emerson, 60 bebekle yaptıkları boylamsal bir çalışmada bebeklerin oluşturduğu bağlanma ilişkilerinin sayısını analiz etti. Gözlemlerine dayanarak, Schaffer ve Emerson, aşağıdakiler de dahil olmak üzere dört farklı bağlanma aşamasını özetledi:

 

Ön Bağlanma Aşaması

 

Doğumdan 3 aya kadar bebekler belirli bir bakıcıya belirli bir bağlılık göstermezler. Bebeğin ağlama ve telaşlanma gibi sinyalleri doğal olarak bakıcının dikkatini çeker ve bebeğin olumlu tepkileri bakıcıyı yakın olmaya teşvik eder.

 

Ayrım Gözetmeyen Bağlanma

 

6 hafta ile 7 ay arasında bebekler, birincil ve ikincil bakıcılar için tercihler göstermeye başlar. Bebekler, bakıcının ihtiyaçlarına cevap vereceğine dair güven geliştirir. Bebekler, başkalarından bakımı kabul etmeye devam ederken, tanıdık ve tanıdık olmayan insanları ayırt etmeye başlar ve birincil bakıcıya daha olumlu yanıt verir.

 

Ayrımcı Bağ

 

Bu noktada, yaklaşık 7 ila 11 aylık olan bebekler, belirli bir birey için güçlü bir bağlanma ve tercih gösterirler. Birincil bağlanma figüründen (ayrılık kaygısı) ayrıldıklarında itiraz edecekler ve yabancıların etrafında kaygı göstermeye başlayacaklar (yabancı kaygısı).

 

Çoklu Bağlar

 

Yaklaşık 9 aylıktan sonra çocuklar diğer bakıcılarla birincil bağlanma figürünün ötesinde güçlü duygusal bağlar kurmaya başlarlar. Bu genellikle babayı, büyük kardeşleri ve büyükanne ve büyükbabayı içerir.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.